Yöresel El Sanatları

Yöresel El Sanatları

Hatay’da geçmişte yaygın olan el sanatları teknolojik gelişmeler sonucunda terk edilmiş ya da unutulmuş, günümüzde çoğu sanatların uygulayıcıları kalmamıştır.
Halen taş işçiliği, tarihi ve mitolojik konulu eserlerin ve heykellerin imitasyon üretimi, ipek dokumacılığı, ağaç oymacılığı, camcılık, sikkecilik, sap ve hasırdan tepsi ve tabak vb. malzeme üretimi ve defne yağı kullanılarak yapılan defne (gar) sabunu yapımı yaşayan başlıca el sanatlarındandır.

 

CAMCILIK

Bilindiği üzere camın ilk keşfedildiği yerlerden birisi Antakya civarıdır. Binlerce yıldan beri yöreye özgü yeşil cam Antakya ve civarında imal edilerek Anadolu’nun pek çok yerine ve diğer ülkelere gönderilmiştir.

1940 yılına kadar bu işleri daha çok gezgin atölyeler yapar imiş. Gezgin cam ustaları Antakya’nın uygun yerlerine kurdukları atölye ve cam ocaklarında Antakya ve civar köylerden topladıkları kırık camları eriterek yeni cam objeler imal etmiş olurlardı.

1940 ve sonrasında cam üretimi Antakya için önemli bir sanayi kolu haline gelmiş ve yeni, yeni işletmeler kurularak bu çevreci üretim birçok aileye geçim kaynağı oluşturmuştur. Burada üretilen yeşil camlar Türkiye’nin pek çok yerine ulaşmış ve pek çok evin mutfağında, kilerinde yer bulmuştur.

 

DEFNE SABUNU

Tüketimi çok eski yıllara dayanan sabun, tarih boyunca hijyen ürünü olmanın dışında alternatif tıpta ilaç olarak da kullanılmıştır. Medeniyetler şehri Hatay bölgesine baktığımızda en kıymetli ürünlerden biri olarak Antakya’ya özgü defne sabunu karşımıza çıkmaktadır.

Tarihte Hatay’ın dar, nostaljik ara sokaklarında ustalar dolaşarak isteyen ailelere sabun üretirlermiş. Hatay geleneksel el yapımı sabun üretimi konusunda Türkiye’nin önde gelen illerinden birisidir.

Yöreye özgü Akdeniz defnesi (Laurus nobilis), her mevsim yeşil kalabilen ve kullanım alanı oldukça geniş olan bir çalı veya ağaç türüdür.

Hatay tek başına dünya defne yaprağı üretiminin %25’ini ve Türkiye defne yaprağı üretiminin %35’ini karşılayarak tarım ihracatında önemli bir rol oynamaktadır.

 

MOZAİK

Asi ırmağı kenarında, Amanos ve Habibi Neccar Dağlarının ortasında yer alan ve “Doğunun Kraliçesi” olarak bilinen Antakya, Anadolu’da kurulmuş medeniyetlerin izini taşıyan önemli bir yerleşim yeridir.

“Tarih boyunca kentte yaşanmış zenginliklerin, ihtişamlı dönemlerin izlerini taşıyan mozaikler, özellikle 1932 yılında başlayan bilimsel kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan göz kamaştırıcı mozaik ve eserlerin sergilenmesi ve korunması için müze yapılmasına karar verilmiştir.

Hatay’ın 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmasından sonra da kazılar sonucunda ortaya çıkarılan eserlerin teşhiri bu müzede gerçekleşmiştir. Dünyanın 2. Büyük arkeoloji müzesi olan, “Hatay Arkeoloji Müzesi’nde daha çok M. S 2.ve 5.yüzyıllar arasında yapılmış Roma ve Bizans yapılarından çıkarılan mozaikler sergileniyor.”

 

İPEK DOKUMACILIĞI

Antakya’da ipek dokumacılığı en eski geleneksel el sanatları arasında yer almaktadır. Hatay bölgesi olarak bu geleneksel sanatımızı tescillemek amacıyla “Coğrafi İşaret” almak için Türkiye Patent enstitüsüne başvurulmuştur.

Çin ve Hindistan ile rekabet içerisinde olması nedeniyle zor günler geçiren yerel ipekçilik, otantik yerel ürünlerin sanatsal değerlerinin rağbet görmesinden dolayı devlet destekleri ve Büyükşehir’in EXPO 2021 HATAY’ı alması ile tekrardan ivme kazanmaya başlamıştır.

 

BUĞDAY SAPI ÖRME

Toplumların kültür tarihine katkı sağlayan sepetçilik sanatı insanlık tarihi ile başlar.

Hatay’da yüzyıllardır el zanaatkarlarının ustalıkla ve özenle ördüğü hasır sepetler, ağaçların ince sürgünlerinden, Samandağ bölgesine özgü yeşil kamışların ve bitkilerin odunlaşmış sapları ile kullanılarak yapılan el sanatıdır. Sepet örgülerindeki zarafet, renk, doku, desen ve şekil çeşitleri bu sanatla uğraşan ustaların karakterlerini yansıtmaktadır.

Yapılan ürünler daha çok Hatay dışı illerde ve yurt dışında ilin tanıtım organizasyonlarında ve Hatay çarşısında satışa sunulmaktadır. 20 yıl öncesine kadar kaybolma tehlikesi içerisinde olan bitkisel örücülük turistik satış ürünü olarak yeniden üretilmeye başlanmıştır.

Yörede bitkisel örücülükle uğraşan ustalar atalarından aldıkları bu kültürel birikimi gelecek kuşaklara taşımada ve tanıtmada kararlı olduklarını dile getirmektedirler.

 

AHŞAP OYMACILIĞI

Ahşap oymacılığı veya süsleme sanatı insanoğlunun kendini ifade etmek için kullandığı sanat türlerinden biridir. Yaşadığı ortamı ve kullandığı eşyayı göze hoş gelecek şekilde tasarlamak, süslemek ve onu sanat anlayışı ile biçimlendirmek insan oğlunun en önemli tutkularından biridir.

Hatay bölgesinde öne çıkan zanaatlardan biri olan ahşap oymacılığı, kentin eski sokaklarında bulunan tüm evlerde sıkça rastlayacağınız karakteristik bir özelliktir.

Rahatına ve zevkine düşkün yöre halkının, özellikle zengin ailelerin evlerinde kapıdan pencerelere kadar birbirinden farklı oymacılık örneklerini görmeniz mümkündür.

 

SERPANTİN TAŞ İŞLEMECİLİĞİ

Serpantin taşı genellikle Hatay yöresi ile özdeşmiştir. Kıbrıs Magosa’da çıkan yeşil serpantin taşı vardır ancak en güzel tonu bölgemizde çıkmaktadır. Seprolit köklü, özü bozalt başkalaşım kayadan oluşan bu taş kolay işlenebilmektedir. Silindir mühürlerde rahat işlendiğinden dolayı Avam kesiminin kullandığı bu taşın geç Hitit döneminden beri işlendiği, kullanıldığı bilinmektedir. Helenistik ve Roma döneminde çok fazla esere rastlanmamıştır.

Günümüzde siyah yani bize ait olanı Antakya ve Defne’de hediyelik obje ürünleri olarak işlenip ticari olarak değerlendirilmektedir.

Erol Taşsöken